Türkiye Ekonomisi’nin Bel Kemiği Aile İşletmeleri, 13. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde Buluştu
- bigdaysmedya

- 18 saat önce
- 4 dakikada okunur
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, 13. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’ni “Gelenekten Geleceğe Stratejik Evrim” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirdi. İki gün süren zirve, Türkiye’nin farklı bölgelerinden ve yurtdışından 300’e yakın katılımcıyı bir araya getirdi.
Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan aile işletmeleri, Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde bir araya geldi. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin öncülüğünde geleneksel bir buluşma haline gelen zirve, bu yıl 13. kez düzenlenerek aile şirketlerinin sürdürülebilirlik ve gelecek vizyonunu gözler önüne serdi.
“Gelenekten Geleceğe Stratejik Evrim” temasıyla düzenlenen zirve, iki gün süren programıyla aile şirketlerinin ekonomik katkılarının ötesinde toplumsal sorumluluklarını, kültürel miraslarını ve gelecek nesillere bıraktıkları değerleri görünür kıldı. Etkinlik aynı zamanda, geleceğin liderleri olarak öne çıkan gelecek nesil (NextGen) üyelerinin aile işletmelerindeki kritik rolüne de dikkat çekti.

Swarovski, Esas Holding, İş Portföy ve AON gibi ulusal ve uluslararası önemli şirketlerin temsilcilerini bir araya getiren zirve, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Katılımcılar, aile işletmelerinin nesiller arası sürdürülebilirliğini, dijital dönüşüm süreçlerini ve stratejik evrimlerini tartıştı; köklü gelenekleri modern yönetim anlayışıyla nasıl birleştirebileceklerini paylaştı.
Yaklaşık 300’e yakın katılımcıyı ağırlayan zirvedenin ikinci günü; teknolojik adaptasyon, dijital dönüşüm ve aile şirketlerinde yenilikçi liderlik temaları etrafında özel olarak tasarlandı. Bu program, aile üyelerinin yalnızca şirketlerin operasyonlarında değil, yönetim kurullarında da aktif rol almasının sürdürülebilirlik açısından önemini vurguladı.
“Aile işletmeleri, Türkiye ekonomisinin büyük kısmını oluşturuyor”
Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nin geleneksel bir hale geldiğini belirten TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülfem Yorgancılar Perçin “13 yıl önce ilk zirvenin Tarabya’da yapılmış olması burayı bizim için özel kılıyor. TAİDER olarak, Türkiye’nin farklı illerinden ve dünyanın çeşitli noktalarından aile işletmesi üyelerini bir araya getirerek nesiller arası öğrenmeyi destekleyen bir platform olarak büyümeye devam ediyoruz.
“Ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik” mottusu,yolculuğumuzun temelini oluşturuyor. 2012’de 40 kurucu üye ile başlayan derneğimiz, bugün 300 aile şirketine ulaşmış güçlü bir topluluk haline geldi. İzmir merkezli yapımız ve farklı şehirlerdeki temsilciliklerimizle yerelde bağlarımızı güçlendiriyoruz. Aynı zamanda, 65 ülkeden 4.500 aile şirketi ve 20 binden fazla aile üyesini kapsayan İsviçre merkezli Family Business Network’ün Türkiye paydaşı olarak küresel bir ailenin de parçasıyız. Bu bölgesel ve küresel yapılanmalar, ortak değerlerimizi daha geniş kitlelere taşıma imkanı sunuyor.
Aile işletmeleri ülkemizin ekonomik gücünün büyük bölümünü oluştururken, bu işletmelerde aile birliği, değerlerin korunması ve sürdürülebilirlik kritik önem taşıyor. Bu nedenle iletişim, nesiller arası uyum ve aile anayasası gibi konularda eğitimler ve deneyim paylaşımları düzenliyor; ailelerin birbirlerinden öğrenmesine katkı sunuyoruz.
Teknoloji ve yapay zekanın hızla geliştiği bu dönemde genç nesillerin bakış açısını tecrübeyle birleştirmek, geleceğe daha sağlam adımlar atmamız için büyük bir fırsat. Bu zirvede kurulacak temasların iş birliklerini derinleştireceğine ve stratejik evrim yolculuğumuza güç katacağına inanıyoruz” dedi.
“Aile şirketlerinin en büyük sermayesi bilanço değil, güven”
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kale Grubu Başkanı ve CEO Zeynep Bodur Okyay “TAİDER’in Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nin 13.sünde bulunmak, benim için sadece konuşmak değil; aynı zamanda geleceği birlikte tasarlamak anlamına geliyor. TAİDER’in yıllar içinde güvenle kurduğu ekosistemin bir parçası olmak, gerçekten büyük bir mutluluk.
Aile işletmelerinin en büyük sermayesi bilançolarda değil, insanın insana duyduğu güven. TAİDER, yıllardır bu güveni başarıyla inşa ediyor ve aile şirketlerinin yalnızca ekonomik güç olmadığını, aynı zamanda bir ülkenin omurgasını oluşturan güven sermayesi olduğunu gösteriyor.
Bugün Avrupa’da yeniden sanayileşme konuşuluyor, yapay zeka hayatımızı yeniden şekillendiriyor. Türkiye ise hem coğrafi konumu hem de güçlü üretim kapasitesi ve aile şirketleriyle bu değişimde öne çıkıyor. TAİDER çatısı altında yaptığımız her tartışma, her fikir paylaşımı aslında Türkiye’nin geleceğini de şekillendiriyor.
Kendi hikayemden örnek verecek olursam, iş hayatım bir meslek seçimi ile başlamadı; bir kız çocuğu olarak babamın kurduğu dünyayı anlamaya çalışmakla başladı. Rahmetli babam, o dönemin şartlarında imkansız görünen işleri başardı. Onun hayali, doğduğu yerle doyduğu yeri birleştirmekti. İnsanlar, doğdukları yerde kalsalar bile birçok soruna çözüm üretebilir. Babamın yolunda ilerleyen bir sanayi hayali vardı; yol yoktu, sermaye yoktu, ama o başardı.
Buna baktığımızda aile şirketleri, insanın kendini gerçekleştirdiği bir ekosistemdir. Benim aile şirketine katılma kararım kolay olmadı; ama buradayım çünkü bu işin içinde olmam gerektiğini hep hissettim. TAİDER sayesinde bizler, sadece şirketlerimizi değil, Türkiye’nin geleceğini de birlikte inşa ediyoruz. Ve bunun bir parçası olmak, hem büyük bir sorumluluk hem de büyük bir onur” dedi.
“Kuzey Yıldızı aile şirketlerinin hangi durumda olduklarını gösteriyor”
Zirvede, TAİDER’in şirketlerin sürdürülebilirliklerine katkı sağlamak amacıyla oluşturduğu Kuzey Yıldızı Programı hakkında konuşan TAİDER Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Özlem Eren “TAİDER olarak mottomuz “Ailede Birlik, İşletmede Sürdürülebilirlik.” Kuzey Yıldızı Programı’mız bu mottoyu pratiğe döken bir program olarak TAİDER’in kalbinde yer alıyor. Bu programda sadece konuşmakla kalmıyoruz; işletmelerin daha sürdürülebilir, ailelerin daha birliğe dayalı olmasını nasıl sağlayabileceğimizi sorular üzerinden ölçüyoruz. Bu soru setiyle bir yola çıkıyor ve işletmelerin kendi yol haritalarını oluşturmasına yardımcı oluyoruz. Amacımız kesinlikle firmaları birbirleriyle yarışmaya sokmak değil.
Kuzey Yıldızı, şirketlerin ve ailelerin hangi durumda olduğunu ölçen bir check-up gibi düşünülebilir. Tüm değerleri, kategoriler değerlendiriyor ve katılımcılara bir rapor sunuyor. Bu rapor şirketlerin ne durumda olduğunu gösteriyor ve onlara gelişim önerileri sunuyor. Böylece katılımcılar hem aile olarak nerede olduklarını hem de işlerinin sürdürülebilirlik seviyesini görebiliyor.
Bu yıl Kuzey Yıldızı’nın dokuzuncu dönemindeyiz. Bugüne kadar 65 firma, 70’ten fazla değerlendirici ve 400 saatten fazla sürede 250 kriter üzerinden değerlendirildi. Yıllar içindebirçok deneyim kazandık ve kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Programın en büyük yeniliği bu yıl Kuzey Yıldızı’nın tüm yıl boyunca açık olması. Katılımcılar diledikleri zaman kayıtlarını yaptırıp sürece başlayabiliyor. Süreç şöyle ilerliyor: Kayıt tamamlandıktan sonra soru setimizi paylaşıyoruz.
Soru setimiz, global sürdürülebilirlik ilkelerine dayanıyor. İşletmelerin sadece karlılığı değil, çevreye, topluma ve çalışanlara etkisi de bütüncül olarak ölçüyor. Altı ana kategorimiz var: Çalışanlar, iş modeli, kurumsal yönetim, çevre, toplum ve aile ile gelecek nesiller. Tüm bunlar dışında Kuzey Yıldızı’nda farklı projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Gelecek dönem ana sponsorumuz İş Portföy ile Kuzey Yıldızı buluşmaları düzenleyeceğiz. Bu buluşmalar, sürdürülebilir finans konularında farklı şehirlerde gerçekleşecek. Program, genç nesillerin aile şirketlerini daha yakından tanımasını, aile temsilcilerinin ise gelecek nesiller için planlama yapabilmesini sağlayacak.
Raporlarımıza göre, aile şirketlerimizin yüzde 87’sinde stratejik planlama raporu, yüzde 23’ünde sürdürülebilirlik raporu ve yüzde 35’inde aile ile gelecek nesiller planlaması bulunuyor. Bizim hedefimiz, bu oranları yükselterek aile işletmelerimizin sürdürülebilirliğini ve uzun ömürlülüğünü artırmak” dedi.
.png)



Yorumlar